Ankara 1 Şubesi
931 | | | 21-12-2022
BİR ÖMÜR EGITIM BİR SEN
Mustafa KAHRAMAN

Hak aramak,  hak sahibi olmak, haklı çıkmak bu deyimler her ne kadar kulağa hoş gelen, insanı cezbeden ifadeler olsa da aslında hepsi birer emek ve mücadele ister. Emek ve mücadele denince de akla ilk gelen sendika Eğitim Bir Sen’dir.

          Eğitim Bir Sen 14 Şubat'ın zemheri ayazında 92 yılında kurulmuş ve o gün bugündür yollara revan olmuştur. Kurulduğu günden bugüne kadar birçok bedel ödeyerek ve çile çekerek daha da güçlenmiştir. Çünkü o sadece kuru kuruya bir sendika olmamıştır. Üyeleri ona; gönül, emek ve bir ömür vermiştir. Bu karşılıksız olarak kendisine verilen bu kıymetlerin hakkını fazlasıyla vermiştir. Çünkü o maddi şeylerle kıyas dahi edilemeyecek kadar değerli olan, temiz ve samimi yüreklerden süzülen en güzel hasletlerin içerisinde daima insanı insan olduğu için önceleyen değerlerin savunulmasında da bu işin bayraktarlığını yapmıştır.

         Emek ve gönül hareketi olan sendikamız, üyelerinin ve kendisine  gönül verenlerin  her zaman yanında dik ve vakur bir şekilde durmuştur. Sadece üyelerin yanında mı?

Kesinlikle değil. 28 Şubat başta olmak üzere 15 Temmuz'a kadar uzanan tüm süreçlerde korkmadan gerek üyelerinin gerekse de devletinin ve milletinin hep yanında hep en önde olmuştur. Bundan dolayı sendika denince akla gelen menfi düşüncelerin aksine her zaman ter temiz bir sayfası olan Eğitim Bir-Sen zihinlerde güzelliklerle hatırlana gelmiştir. 

         Şunu çok iyi biliyoruz ki ülkemizde kronikleşmiş olan birçok problemin çözülmesinde nesne olmayıp hep özne olmuştur. Yetkili olduğu günden bugüne kadar toplam 802 kazanım elde etmiştir. Eğitim Bir Sen tabiri yerindeyse sendikacılığın kitabını yeniden yazmıştır. 

        Eğitim Bir Sen’in kazanımlarının ve kazananlarının sayısı bu kadar çok olunca bu başarılardan,  güneşten rahatsız olan yarasalar misali bazı kesimlerce bu gönül birlikteliği kıskanılmaya başlanmıştır. Bu kazanımlara; algıyla, yalanla, her türlü çirkeflikle gölge düşürülmeye çalışılmıştır. Ancak bunun böyle olmadığını aksine alınan tüm kazanımların aslında arka planında bir mücadele öyküsünün olduğunu vicdan sahibi olanlar sitayişkâr bir

şekilde bahsetmişlerdir.

         Bu yüzden dar bir görüş mesafesine sahip olan dünyaya anahtar deliğinden bakan bu kişilere karşı da mücadele verilmesi vaz geçilmez olmuştur. Çünkü kazanımlardaki Eğitim Bir Sen’in mührünü, emeğinin kutsallığını fark edip hakkı hakkına teslim eden arifler anlamış ve bu işin hakkını vererek üye olmuştur. Onlar gerçekten yanlı düşünmeden kaybetmenin kolay, kazanmanın ise gerçekten zor olduğunu hakkıyla bilmiştir.

       Öyleyse kazanmak tek başına bu işlerde Eğitim Bir Sen için yeterli bir sonuç olmuş mudur? Kesinlikle değil. Çünkü kazandıklarının da değerini kaybettirmeden hem sahada hem de çeşitli platformlarda korumakla sorumluluğu artmıştır.

      Yaşamakta olduğumuz, her şeyi tüketmeye endeksli bir çağda sendikal kazanım elde etmek, elde tutmak Eğitim Bir Sen için göründüğünden çok daha zor ve meşakkatli bir süreç olmuştur.

        Her şeye rağmen herkese rağmen bu zor bir dönemde yine her zorluğa göğüs gererek mücadele verecek olan soylu sendika Eğitim Bir sen daha da güçlenerek yeni başarılara imza atacak tek doğru adres olmuştur. Bu anlayış ve inançla da bu durum kıyamete kadar sürecektir.

Tüm Yazılar
1 TOPLU GÖRÜŞME’DEN TOPLU SÖZLEŞME’YE
2 NİÇİN SENDİKALI VE ÖRGÜTLÜ OLMALIYIZ
3 BİR ÖMÜR EGITIM BİR SEN