Ankara 1 Şubesi

Bakanlık Merkez İş Yeri Temsilcilerimizle Hedefi Büyüttük

Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 No’lu Şube Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı işyeri temsilcileri ile değerlendirme toplantısını Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirdik.

 


Toplantıya Genel Başkan vekilimiz Latif Selvi,Genel Başkan yardımcımız Hasan Yalçın Yayla   ,Şube başkanımız Yüksel Haşlak,Şube başkan yardımcılarımız Rıza Ünver,İlhan Kıymaz,Adnan Polat,Fatma Maraş, Bakanlık Temsilcimiz Vural Yurt ve Çankaya ilçe temsilcimiz Oğuz Bozdemir beyler katıldılar.

 

 

 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi ise, “Bir milyona yakın eğitim camiasının kalbi olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın birer çalışanı, aynı zamanda da sendikamızın temsilcisi olarak burada bulunmaktasınız.' diyerek bakanlık merkez teşkilatında sendikacılık yapmanın önemine değindi.

 

 

 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla'da sendikal çalışmalarda işyeri temsilcilerine büyük görevler düştüğünü belirterek, şunları söyledi: “Çünkü üyelerimizin sorunları ile bire bir sizler daha çok ilgilenmekte, her türlü sorunla karşılaşmaktadır. Sizlerden istediğimiz, bu sorunlar karşısında yılmadan ve bıkmadan mücadele etmeniz ve sorunları bağlı bulunduğunuz Şube yönetimine ileterek, bunların çözümüne katkıda bulunmanızı istiyoruz.”

 

Yüksel Haşlak: Ayrım Yapmadan Bütün Eğitim Çalışanlarına Yardımcı Olmalıyız

Daha sonra kürsüye gelen Ankara 1 Nolu Şube başkanımız Yüksel Haşlak bir konuşma yaptı.

Haşlak şunları söyledi:

'Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.

Kuran-ı Kerim’e baktığımız zaman; kimseye imtiyaz olmayacağını, ayrıcalık tanınmayacağını, Mutlak mutlu olacak olanların; Allah’ın dini doğrultusunda hizmet edenler, ihtiyacı olanların dertlerine deva olanlar, çare bulanlar olacağı görülecektir. Kimseye makamından, mevkisinden ötürü imtiyaz tanınmayacağı herkesin yaptığı hizmeti Allah için yaptığının farkında olması gerekiyor. Sendikacılık anlayışımızın temelinde bunlar yatmaktadır.

 

 

Bakanlıkta görev yapan arkadaşlarımızdan zaman zaman hoşa gitmeyen ifadeler duymaktayız. Eğitim Bir-Sen camiasının içine katılmak istediğimizde karşı tarafta duran, sağımızda veya solumuzda olan sendikaların kulağa hoş gelmeyen sözlerden, sitemlerden bahsettiklerini duyuyoruz. Üstü kapalı olarak sendikamız üyelerini tehdit ettikleri söyleniyor.  Şunu kesinlikle unutmayalım sevgili arkadaşlar, meyve veren ağaç her zaman taşlanır. Ülkemize bir asır önce ithal edilmiş düzen içerisinde hareket eden, çıban başı haline getirilmiş, bizden önceki sendikaların yapmış oldukları eylemleri kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu sendikacılık değildir. Hepimiz biriz, biz biriz, biz Eğitim Bir-Sen’iz.

Sadece bakanlık birimlerini değil, ülkemizi hatta ülkemizin ötesinde tüm İslam coğrafyasını ayağa kaldırmak zorundayız. Etimiz budumuz nedir diye düşünmeyin.  Dünyayı bir kişi kurar, bir kişi yıkar. Biz bu niyetle yola koyulursak inşallah Allah bize yardım edecektir. Yeter ki istikametimiz Allah’ın rızası olsun. Dinimiz insana insan olduğu için değer veriyor. Dinimiz bize bunu emir buyuruyor.

 

 

 

Bakanlık iş yeri temsilcileri olarak sizlerden 15 mayıs’a kadar yorulmadan, dur durak bilmeden çalışmanızı ve yetkiyi perçinlemenizi istiyorum. Bakanlığımız merkez teşkilatı bizim can damarlarımızdır. Omuzlarınızda ağır bir yük var ama biz biliyoruz ki sizlerde bunu en ileri noktalara taşıyacak inanç ve yeterlilik var.'

Toplantıya katılan başta iş yeri temsilcilerimiz olmak üzere bu dönemde de yetkiyi perçinlemek için çalışacaklarını belirttiler.