Haber
2016-05-09 17:27:54
Şube Divan Toplantımızı Gerçekleştirdik

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, sendikacılığın korsanların sığındığı bir liman olduğunu dönemde Eğitim-Bir-Sen’in merhum kurucu genel başkanı Mehmet Akif İnan’ın sendikal anlamda ilikledikleri ilk düğme anlam kazandığını söyledi.

O gün atılan adımların ne anlama geldiğinin, bu gün yaşanan olaylarla daha iyi anlaşıldığını söyleyen Çakırcı, Türkiye’de de bazı sendikaların küresel operasyonların maşalığını yaptıklarını belirtti. “Özellikle medeniyet havzamızdaki sendikal paydaşlarımızla yapılan görüşmeler sayesinde dünyada sendika görüntüsü altında küresel güçlerin maşalığını yapmaya soyunun kuruluşların varlığını müşahede ediyoruz. Dünyada olup bitenlerle beraber değerlendirildiğinde ülkemizdeki bazı olaylar daha iyi anlaşılıyor.” diyen Çakırcı, Dünya Müslümanları gözünün Türkiye üzerinde olduğunu ve Türkiye’den çok şey beklediklerini söyledi.

Moritanya’da ziyaretinde bir sendika başkanının anlattığı anekdotu paylaşan Çakırcı, “Görüştüğümüz sendika başkanı Belçika’dan sendikalarına davet geldiğini ve eğitilmek üzere sendika yöneticilerinin gönderilmesini istediklerini söyledi. Eğitilmek üzere gönderilen yöneticilerin döndükleri zaman LGBT oluşumlarını destekleyecek çalışmaları yapmaları isteniyordu. Bu teklifi kabul etmemiz durumunda genel sendikamızın tüm ihtiyaçlarının giderilmesi taahhüt edildi. Bu günlerde ülkemizde de bu oluşumlara destek veren sendika görünümlü kuruluşları görünce oyunun Moritanya ile sınırlı olmadığını, ülkemizde de bu işin taşeronluğunu üstlenenlerin olduğu anlaşılıyor.” şeklinde konuştu.

Tunus’da Zeynel Abidin Bin Ali’nin despot yönetimine karşı başlayan halk hareketini engellemek üzere rol üstlenen sendikalara Nobel ödülü verildiğini söyleyen Çakırcı, “Gezi parkı olayları, 17-25 Aralık operasyonları ve Kobani kalkışmasının Türkiye üzerinde yapılmaya çalışılan bir küresel operasyondu.  Türkiye’de sendikal hareket görüntüsü adı altında uygulanan ve kökü dışarıda olan bu projelerde Gezi parkı olayları, üçüncü köprü, üçüncü hava alanı ve kanal İstanbul gibi projeler bahane edilmişti. Eğer bu girişimler başarıyla neticelenseydi sözde sivil oluşumlar DİSK, KESK, TMMOB, TTB VE TDB gibi kuruluşlar da bu gün Nobel ödülüne layık görüleceklerdi.” ifadelerini kullandı

 

.

Bu küresel oyunlar düşünüldüğü zaman Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in varlığının ve duruşunun ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğüne işaret eden Çakırcı, “Yaşanan olaylar ve ülkemizle ilgili hesabı olanların küresel oyunları düşünüldüğünde bu sendikanın dik ve diri durmasının ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülüyor. Bu teşkilat; tarihe, zamana ve birçok felakete meydan okuyan eserlerimizi ayakta tutan horasan harcı gibidir. Bizim varlığımız, gücümüz ve alanda yaptığımız her üye darbe heveslilerinin nefeslerini daraltacaktır. O yüzden yükümüz ağır ve sorumluluğumuz büyüktür.” dedi.

 

2015 yılında çok iyi bir toplu sözleşme imzaladıklarını söyleyen Çakırcı, Birilerinin hala toplu görüşme ile toplu sözleşme arasındaki farkı anlayamadıklarına işaret ederek, “Bazı, kamu işveren heyeti, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin kazanımları geçersiz kılmaya yönelik çabalarına müsaade edemeyeceğiz. Toplu sözleşme ile toplu görüşme arasındaki farkı anlamayanlar zamanla bunu anlayacaklar. Sınav hizmetlerinde görev alan eğitim çalışanlarının toplu sözleşme kazanımını görmezden gelerek belirledikleri rakamların hiçbir hükmü yok. Sorunun çözümü için bulunduğumuz girişimler sonuç vermiştir. Sınav ücretlerinin gecikmeli ödenmesinin de izah edilir bir tarafı yoktur. Bakanlık bu paraları daha fazla geciktirmeden ödemelidir.” ifadelerini kullandı.

Toplu sözleşmede İLKSAN üyeliğinin zorunlu olmaktan çıkarılması sağladıklarını söyleyen Çakırcı konuşmasına şöyle devam etti: “Birileri bu kazanımı mahkemeye taşıyarak batık bir kurum olan İLKSAN’a üyeliğin zorunlu olması yönünde çaba gösteriyor.  Bir zamanlar üyeliğin zorunlu olmasını biz de istemiyoruz diyenlerin yönettikleri İLKSA yöneticilerinin batan bir kurum olan İLKSAN’ın faturasını sendikamıza kesme hayalleri kurdular. Ancak Teşkilatlarımız buoyuna gemlemezi yönünde bir irade ortaya koydu ve ezici bir çoğunlukla kazanacağımız İLKSAN seçimlerine girmeyerek oyunu bozduk. İLKSAN’la ilgili hukuki süreç lehimize sonuçlanacak ve üyelerimizin haklarını almalarını sağlamak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

İş güvencesi ile ilgili tartışmaları yersiz bulduklarını söyleyen Çakırcı, “İş güvencesini tartışmak, konuyu tartışmaya hevesli olanların ekmeğine yağ sürecektir. Alanlarda kazanımları, başarı hikâyeleri olmayanların iş güvencesi tartışmalarına sığınmaları normaldir. Ancak biz iş güvencemizi ağızlarına sakız ederek bu konuyu gündemde tutmaya çalışmanın kamu görevlilerinin aleyhine olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Amerikalı eğitimi John Dewey’in raporu ve yönlendirilmeleri doğrultusunda oluşturulan tek tip insan yetiştiren bir eğitim sistemi ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Çakırcı,  müferadat yenileme çalışmalarında etkin olmayı arzu ettiklerini söyledi. Müdür yardımcılarıyla ilgili nöbet ücreti sorununun bazı yöneticilerinin işgüzarlığı nedeniyle yaşandığına değinen Çakırcı, “Konunun takipçisiyiz. Bu mağduriyeti giderecek bir düzenleme yapılması yönünde girişimlerimiz var. Buradan olumlu bir sonuç almayı umuyoruz. Ek ders esasları ile ilgili çarpıklık var. Bu adaletsizliklere itirazlarımız var.” dedi.

Sendikal faaliyetlerle iyiliklerin yaygınlaşmasını amaçladıklarını söyleyen Anara 1 Nolu Şube Başkanı Yüksel Haşlak, sendika olarak paydaşı oldukları Yetim Projesi’nin önemine değindi. Sendika yöneticisi olmanın hiçbir ayrıcalık ve imtiyazın gerekçesi olmayacağını söyleyen Haşlak, “Sendikacılığı inancımız ve kuruluş felsefemize göre yapmak durumundayız. Şubemizin faaliyet alanları da dikkate alındığında vereceğimiz mücadelenin ne kadar önemli olduğu bir anlaşılacaktır. Bizler de bu sorumluluğun gereğini yapmak adına gecemizi gündüzümüze katarak çalışmak durumundayız. Üyelerimizin özlük hakları konusunda gelinen nokta ortada, kazanımlarımızın itibarsızlaştırılmasına asla izin vermemeliyiz. Bu yıl bakanlığımızın uygulamaya danışman öğretmenlik uygulamasını önemsiyoruz. Aday öğretmenlerimizin yetiştirilmesi kadar danışman öğretmenlerimiz ’inde Milli ve maneviyata önem veren gelecek nesilleri ahlaken yetiştirmeleri konusunda çok büyük görevler düşmektedir. Bu konulara ağırlık vermemizin gerekli olacağını düşünüyorum” Şeklinde konuştu.

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen