Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, kamudaki sorunların çözümünün ve daha müreffeh bir hayatın temininin ancak örgütlü mücadeleyle mümkün olduğunu söyledi.
Kolukısa, Niğde İl Divan Toplantısında eğitim gündemine ve toplu sözleşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kolukısa, demokratik ülkelerde örgütlenmenin önemli olduğunu ve örgütlerin toplumların gelişmesinde kilit rol oynadığını vurgulayarak, “Milleti ilgilendiren her alanda inisiyatif kullanabilmemiz için örgütlü olmaktan başka çaremiz yok. Kamuda sorunların çözümü örgütlenmeden geçiyor. Çalışma hayatında dayatmalara karşı daha etkili bir mücadele, daha iyi çalışma standartları ve daha müreffeh bir hayatın temini ancak örgütlü mücadeleyle mümkündür” dedi.
Daha büyük kazanımlar daha iyi bir yasal düzenlemeyle mümkün
Bugün kamudaki birçok özgürlüğün ve kazanımın altında Eğitim-Bir-Sen’in alın teri ve imzası olduğunu belirten Kolukısa, “Kamu sendikacılığının yasal zemininde hala birçok eksik ve yanlışlıklar olmasına rağmen bugüne kadar alanda özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırdık ve kazanımlarımıza hep yenilerini ekledik. Daha büyük kazanımlar ise daha iyi bir yasal düzenlemeyle mümkün. Yasalar değiştikçe özgürlüklerin alanı genişleyecek ve masada elimiz daha güçlü olacak. Kamu sendikacılığında, mücadelemizin önünde engeller oluşturmayacak, destek olacak bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var” diye konuştu.
Önemli kazanımlar toplu sözleşme masasını daha değerli kıldı
6. dönem toplu sözleşmesinin, birçok alanda önemli kazanımlar elde edilmesi ve kronikleşmiş sorunların çözümüyle anımsanacağını vurgulayan Kolukısa, “3600 ek gösterge ve kamuda sözleşmelilik gibi kronikleşmiş ve artık çözülmez denilen konuları ısrarla masaya taşıdık. Bu toplu sözleşmeyle masada karara bağladığımız bu konular toplu sözleşme masasını daha değerli kıldı. Bundan sonra da çözüm çalışmalarında sürece ve kapsama ilişkin çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Okulların açık kalabilmesi için yardımcı personel sorunu çözülmelidir
Eğitim kurumlarındaki güvenlik ve temizlik personeli ihtiyacının giderilmesi gerektiğini dile getiren Kolukısa, şöyle konuştu:
“Okulların açık kalabilmesi, eğitim-öğretimin istikrarlı bir şekilde devam edebilmesi ve alınan tedbirlerin amaca hizmet etmesi için yardımcı personel sorunu çözülmelidir. Okullarda hijyen ortamının sağlanmasının okul yöneticilerinin görevi olmaktan çıkarılarak herkesin kendi görevini yapması sağlanmalı. Şu anda güvenlik ve temizlik hizmetini yerine getirecek personel olmadığı için eğitim yöneticileri ve öğretmenler büyük fedakârlıklar yapmaktadır. Bu fedakârlıklar görülmeli ancak daha fazla sürdürülemeyeceği gerçeği de gözden kaçırılmamalıdır.”
Eğitim çalışanlarının meslek kanunu beklentisi karşılanmalıdır
Öğretmenlik meslek kanunu vaadinin üzerinden yaklaşık üç yıl geçmiş olmasına rağmen hala hiçbir somut adım atılmadığını anımsatan Kolukısa, “Öğretmenlik mesleğini bir kariyer meslek haline getirecek, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarını artırıp haklarını geliştirecek bir meslek kanununa ihtiyaç vardır. Yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet ve liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanunu biran önce çıkarılmalıdır. Üç yıl önce meslek kanununa ilişkin verilen söz artık tutulmalı ve eğitim çalışanlarının beklentisi karşılanmalıdır” dedi.