BASIN AÇIKLAMASI
Eğitim-Bir-Sen daima özgürlükten taraf olmuş, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çalışma barışının sağlanmasına yönelik çabasıyla kamu görevlilerinin teveccühüne mazhar olmuş ülkemizin en güçlü sivil toplum örgütü ve sendikasıdır. Hak ve hukukun üstün tutulması ilkesini kendisine şiar edinmiş bir sendika olarak daima haktan taraf olmuş ve her ne şart altında olursa olsun zulme karşı mücadele vermiş, haksızlık karşısında en yüksek perdeden sesini duyurma gayretinde olmuştur.
Ancak gün geçmiyor ki; sendikamızın etkinliğinden rahatsız olan “Eski Türkiye” sevdalısı bazı güç odakları ve kamu görevlileri ile onların despotça tavır ve tutumlarının arkasına sığınan sendika görünümlü yapıların iftiraları ile muhatap olmayalım.
Nitekim, sendikamızın Ankara 1 No.lu şubesi uhdesinde bulunan Bala ilçemizde sendika üyelerimizin hukuk devleti ilkesi çiğnenmek suretiyle devlet adına iş gören yetkililer tarafından sistematik bir şekilde baskı ve mobbinge maruz kalmış, en temel anayasal hakları olan sendika üyelikleri nedeniyle vazifelerini yaparken ayrımcılığa uğramışlardır. Üyemiz olan yönetici ve öğretmenlerimizin işlerinin güçleştirildiği ve görevlerini yapamaz hale getirildikleri, kadın üyelerimiz başta olmak üzere eğitim çalışanları sendikamıza üye olmaları nedeniyle defaten sözlü taciz, ayrımcı muamele ve baskıya maruz kalmış, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise bütün bu baskı ve zulme şikâyetlere kulaklarını tıkamış ve göz yummuştur.
Sendikaya serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilmek anayasal güvence altına alınan temel hak ve özgürlüktür. Biz herkesin hür iradesi ile hiçbir haksızlığa uğramadan bu ülkenin en seçkin vatandaşı olarak yaşamını sürdürmesine tarafız. İnsanların koltuklarından aldıkları güçle devlet görevi bulunan üyelerimize baskı ve ayrımcılık yapmalarına en yüksek perdeden karşı çıkıyoruz ve her zeminde bunun mücadelesini vereceğiz.
Biz üyelerimiz adına artık tahammül edilmez bir zulüm haline gelen sorunların ilgilileri tarafından araştırılıp, iddialardaki gerçekliğin ortaya çıkarılmasını ve hukuk devleti ilkesini ihlal edenlerin suçlarının bedelini ödemelerini talep ediyoruz.
Sendikal ahlaktan yoksun sözüm ona sendika yöneticilerinin, eğitim çalışanlarının maruz kaldıkları insanlık dışı muamelenin faillerinin cezalarını çekmelerine destek olmaları zaten beklemiyorduk. Nitekim, ikircikli tutumlarıyla sendikal zemini kirleten bu zevat hukuksuzluklara çanak tutan açıklamalarla bir kez daha kendilerine yakışanı yaptılar.
Yapılan hukuksuzlukları adli ve idari boyutuyla varacağı noktadan çekinenlere soruyoruz:
Neden korkuyorsunuz?
Başkent’in dibinde pervasızca yapılan sistematik sendikal mobbingin ifşa edilmesi mi sizleri rahatsız etti?
Biz neye mal olursa olsun gerçeğin gün yüzüne çıkması ve devletin gücüyle insanımıza eziyet edenlerin cezalandırılması için her zeminde mücadele verdik, vereceğiz.
Ve yetkililere sesleniyor ve diyoruz ki; “Görevinizi en adil şekliyle ifa ediniz, siz de baskı ve zulme ses çıkarmayanlardan olmayınız. Cesur olunuz. Kimsenin hukuka müdahale etmesine fırsat vermeyiniz.”
Müsaade etsinler, sendikacılığı sendikacılar yapsın. Devletimizin kendilerine verdikleri koltuk gücüyle üyelerimize baskı yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz tüm gücümüzle hakkın yüceltilmesi hukukun ikame edilmesi için buradayız. Bu meselenin de sonuna kadar takipçisi olacağız.
YÜKSEL HAŞLAK/ EĞİTİM-BİR-SEN Ankara 1 Nolu Şube Başkanı