"ÖLÜ RUHLAR"...
ÖLÜ RUHLAR...
İnsan; madden sinn-i rüşte (ergenlik çağına) ermemiş ise maddi vuslatın zevkini nasıl ki alamaz ise, manen rüşde ermeyenlerde manevi vuslatın zevkini tadamaz.
Niçin böyle söylüyorum değerli dostlar.
Ülkemizde bir kısım ünvanlı hocaların TV kanallarında her şeyi biliyormuş edasıyla konuşmaları, sizleri yanıltmasın. Onlar yaptıklarının farkındalar da, yapamadıklarının farkında değiller.
Şöyle ki; insanlar biyolojik hasta olurlarsa ilaçla tedavi edersiniz. Lakin ruhsal olarak hasta iseler bu çeşit hastaları ilaçla tedavi edebilmeniz için kalplerinde hastalık olmaması gerekir.
Gel gör ki bunların kalplerinde hastalıktan öte tedavisi mümkün görülmeyen maraz illeti var.
Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabbimiz:"Allah onların hastalığını artırmaktadır.(Çünkü) onların kalplerinde hastalık vardır."(2/10) buyuruyor.
Bunu şunu için söylüyorum.Bu üstadların büyük bir kısmı uzaktan gazel okumaktadırlar.
Bir kısmı hanımlara La Fontaine masalları anlatmakta, Bir kısmıda ümmetin gündeminde hiç yer almamış, gündem olmamış suni gündemler oluşturarak;Berzah alemi yoktur. Hasta hanımlara namaz şarttır. seferilik namazı yoktur.Hz. Adem'in babası tüccardır. Hz. Hava aslen uzaylıdır. Nuh'un gemisi hayaldir.Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ilahiyat fakültelerinden diploması olmadığı için hadisleri şaz'dır. Tüm bunların sorumlusu bir elin parmaklarını geçmeyen tasavvuf üstadlarıdır vs. vs.
Karun misali yüklerini tutmuş, çocuklarını özel okullarda okutmuş, özel makamlara kurulmuş,hiçbir sorunu ve sıkıntısı kalmamış olan bu kişiler acaba saatlerce kimlere ve neyi anlattıklarını sanıyorlar. Coğrafyamızdaki bülbüllerin bile 24 saat matem ağıtları yaktığı evleri, yerleri,yurtları yıkılmış, ümitleri yok edilmiş ve tüm umutları tükenmiş olan yetimlerine, evsizlerine, mazlumlara el tutmak varken, bu tuzu kuruların TV ekranlarında dolgun ücretlerle olmayan gündemler oluşturması, üzücü olmaktan da öte gerçekten düşündürücüdür.
Hz. Allah (c.c.):"Başınıza gelen müsibetler işlediğiniz günahlar sebebiyledir."buyuruyor.
Sanki bu memleketin 15 milyon evladını bizler okula göndermemişiz. Bu üstadlara teslim etmemişiz de, tüm sıkıntıların ve musibetlerin sebebi beş-on kişiyi geçmeyen kendi hallerine inziva halinde yaşayan tasavvuf üstadların imiş.
Ülkemizde namaz kılmayan, oruç tutmayan, Kuran'a uymayan yol yordam bilmeyen velhasıl Allah'ın kitabını hayatına sokmayan milyonlarca insanımız varken neden bunları değil de olur olmaz şeyleri konuşursunuz.
İslam coğrafyasının sirk arenasına çevrildiği..Her gün 4-5 şehidimizin geldiği 12 milyon Suriyelinin evsiz kaldığı 1 milyona yakın müslümanın kanının akıtıldığı, okyanuslardan balık yerine müslüman çocuklarının tutulduğu bırakın kabir azabını, cehennemin bile ölmeden yaşanılır olduğu coğrafyamızda bunlar hala kabir azabının varlığını yokluğunu tartışıyorlar, Hz. Adem'in babasını arıyorlar.
Hz. Allah (c.c.) Araf suresinde (7/40):"Başkalarına karşı kibirlenen ve kendilerini herkesten üstün görenlere gök kapılarının açılmayacağını bildiriyor."
İnsanların denilenleri anlayabilmeleri için öncelikle kibir ve riyadan kurtulmaları gerekir.
Sürekli ithamda bulundukları, arkalarından çekiştirip durdukları tasavvuf üstadları bunlara cevaben bir şey söylemiyor ve cevap vermiyorlarsa iyi bilinsin ki edeplerindendir.
Derler ya "Bilenler söylemez, söyleyenler bilmez." Çünkü" Tasavvuf Edepten ibarettir." Bilinmelidir k i Aslanın pençesi ne kadar kuvvetli olsa da gökte uçan şahine erişemez.
Bu üstadların Ehli Tevhid olmaları ve gerçeği görmeleri için şüpheden kurtulmaları gerekir. Kendi akıllarına değil de Şüpheye yer olmayan kitabı(KURAN-I)Muhammedi bir anlayışla okumaları gerekir. SELAM VE DUA İLE...
YÜKSEL HAŞLAK
Eğitim Bir-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı
