Okul Öncesi Öğretmenleri Üzgün

Okul Öncesi Öğretmenlerimiz Üzgün

   Dünyaca zorlu bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde ülkemizde son haftalarda alınan tedbirler

kapsamında  okul öncesi alanında yapılan bir eşitsizlik mevcuttur.

  Covid-19 artık en yakınlarımıza kadar gelmiştir. Neredeyse herkesin en yakınından en az 1 kişide

görülen bu hastalık özellikle kalabalık alanlarda daha hızlı yayılmaktadır denilmekte. Bu sebeple

okullar çocukların ve öğretmenlerin, ailelerin, çevresindeki sevdiklerinin sağlığı için kapatıldı.

   Olay bundan sonra başlıyor. Milli Eğitim Bakanlığının 19.11.2020 tarih ve 16364289 sayılı

yazısında, resmi ve özel eğitim ile hayat boyu öğrenme kurumlarında 20.Kasım.2020 - 04 Ocak

2021 tarihleri arasında yüzyüze eğitim iptal edilerek, uzaktan eğitime geçilmiştir ifadesi yer

almaktadir. Yine aynı Bakanlığımız 24 saat geçmeden 20.11.2020 tarih ve 16988740 sayılı

yazısında okul öncesi kurumlarında yüzyüze eğitim haftada 5 gün günde 6 etkinlik saatiyle eğitim

yüzyüze yapılacaktır. Yazısını kaleme almıştır.

         Soruyorum Bakanlığımıza;

• * 24 saatte ne değişti? Aşı bulundu bizim mi haberimiz yok , yoksa okul öncesi kurumlarında bulaşmazlık iksiri mi bulundu?

• * Çalışan anneler düşünülüyor da çalışan okul öncesi öğretmenleri anne değil mi?

• *Annesi çalışan 1.sınıf öğrencisinin annesi işteyken canlı derslere nasıl gireceğine çözüm bulundu mu acaba... Merak ediyorum.

• * 20 yaş altı çocuklara sokağa çıkma yasağı veren bir Bakan FAHRETTİN KOCA ve okul öncesi çocuklarını okullara gönderen bir Bakan ZİYA SELÇUK...

• SORUYORUM ŞİMDİ Sağlık Bakanına göre risk altındalar mı?

• Yoksa Milli Eğitim Bakanına göre Okul öncesi öğretmenlerimiz değersiz mi?

• Ya da bu çocukların taşıyıcı ve bulaştırıcı özelliği yok mu??

•  Okul öncesi eğitimin temel amaçları bellidir. Çalışan anne ve babalara göre şekil alacak bir eğitim kademesi değildir. Bu amaçla karar alınıyorsa tüm eğitim kademelerinde aynı karar alınmalıdır.

   Bu öğretmenlerimiz bir çok şeye aldırmıyor 6 saat kesintisiz ve teneffüssüz derslere giriyorlar. 

Okullarında yardımcı bakıcıları yok, çoğunun ortamı okul öncesi eğitime elverişli değil, vb bir çok

sıkıntıları var. Onları üzen görevden kaçmak değil bakıcı pozısyonuna konulmaktır.

Kocaman yürekli okul öncesi öğretmenlerimizin her zaman yanındayız.

Yüksel HAŞLAK

Eğitim-Bir-Sen

Ankara 1 Nolu Şube Başkanı