Ankara 1 Şubesi
695 | | | 02-04-2023
OKULLARDA GÜÇLENDİRME GARABETİ
Nevzat ÖYLEK

Türkiye bir deprem bölgesi. Depreme hazırlık konusunda doğru belirlenmiş öncelikler, uygulanabilir bir plan ve program şart. Fakat maalesef bizde, bu tür işlerle “plan ve program” kelimelerini bir arada görmek neredeyse imkânsız. Bu garip halin son örneğini Ankara’da okulların depreme karşı güçlendirilmesine yönelik süreçte yaşıyoruz. Çoğu zaman olduğu gibi plansız, programsız, el yordamıyla yürütülen bir süreçle karşı karşıyayız.

Hatalar zincirinin ilk halkası, bir deprem bölgesi olan ülkemizde depreme dayanıklılık konusunda şu ana kadar sağlıklı bir inceleme/raporlama yapılmamasıdır. Örneğin başkentin merkezinde, kamu bürokrasisinin kalbinde bir tarafta depreme dayanıklılık incelemesi isteyip bu talebi karşılanmayan kurumlar varken, diğer taraftan tuhaf bir şekilde inceleme istenmediği halde güçlendirme raporu çıkan okullar var. Böyle hayati bir konuda bile maalesef tüm okulları inceleyip durumu ortaya koyan bir plan işlemiyor. Güçlendirme kararı verilen okulların belirlenme yöntemi ve bu okulların hangi ölçüde öncelikli oldukları konusunda ciddi tereddütler var.

Ankara’da güçlendirme kararı verilen okullarla ilgili incelemenin ne zaman bittiği bilinmiyor. Ancak 2022 eğitim-öğretim yılı bitmeden bu okullarda güçlendirme kararının verildiğini biliyoruz. O günden itibaren bir çalışma yapılmayıp, eğitim öğretim yılının ortasında, okulların kapanmasına yaklaşık iki ay kala okulları taşımaya zorlamanın anlaşılır bir tarafı yok. Bir okulun yüzlerce öğrencisiyle, öğretmeniyle, okulun araç, gereç ve donanımıyla boşaltılmasından bahsediliyor. Keşke bu kararı alanlar, bu işin ne kadar ciddi maddi ve manevi maliyetinin olacağı konusunda fikir sahibi olsalardı.

Taşınmasına karar verilen okullarla ilgili ciddi problemler var. Örneğin taşıma işleminin depreme dayanaklılık incelemesi talebinde bulunup talebi dikkate alınmayan okullara gerçekleşeceğine ilişkin iddialar var.  Bu bilgi doğruysa öğrenciler ve eğitim çalışanları, belki de daha sağlam olan kendi okullarından, can tehlikesi yaşayacakları başka bir okula gidecekler. Edindiğimiz bilgiye göre taşınılacak okulun depreme dayanıklılığı başta olmak üzere çevresel, fiziksel ve donanım açısından taşınacak okulun potansiyelini kaldırmaya müsait olup olmadığı konusunda da herhangi bir rapor hazırlamış değil.

Atölyesi, laboratuarı olmayan okullara taşınan meslek liselerinden, servisi ve toplu taşıma imkânı olmadığı için okula gitmesi imkânsız hale gelen öğrencilere kadar her aşaması adeta bir sorun yumağı. Okullar ikili eğitime geçtiği için sabahçı grup henüz gün ağarmadan yollara düşerken, öğlenci grup akşam saat 21.00 de okuldan çıkacak. Meslek liselerinde günde 10 saat ders olduğu düşünüldüğünde gecenin o vakti hangi anne baba evladının yollara düşmesine razı olabilir? Bu çocukların yaşayacakları güvenlik sorunu ile ilgili sorumluluk kimde olacak?

Okulların taşınmasına ilişin bir başka gariplik de ödenek olmaksızın verilen taşıma talimatı. Okul müdürleri yana döne malzemelerin konulacağı yer, nakliye firması, taşıma, söküm ve montaj elemanı arıyorlar. Tahsis edilmiş bir ödenek olmamakla beraber telaffuz edilen rakamlar piyasa koşullarının çok altında. İşi eğitim ve öğretim olması gereken eğitim yöneticileri maalesef bir kez daha parasız, pulsuz bir şekilde altından kalkamayacakları bir yükün ve sorumluluğun altına sokulmuş durumdalar.

Güçlendirilecek okulların taşınmasıyla başlayan süreç, neden olduğu bu problemlerin yanında bir de dolaylı etkileriyle mağduriyetlere neden olacak. Okul terki, açık öğretim lisesine geçiş ve diğer nakiller, okullarda yönetici ve öğretmen normunu değiştirecek. Puan üstünlüğü esasına göre okullarına atanan yönetici ve öğretmenlerden bazılarının gelecek eğitim öğretim yılında norm fazlası duruma düşme ihtimali söz konusu.

Yine yönetici ve öğretmenlerin dersin başlama ve bitiş saatlerinden kaynaklanan mağduriyetleri var ki bu durum da büyük sorunlara neden olabilecek bir konu. Mesela öğretmenlerden bakıma muhtaç yakını olan, ilgilenmesi gereken engelli çocuğu bulunan ve okul öncesi veya ilkokula giden evladı olanlar var. Bunların bütün düzenleri, eğitim öğretim yılının ortasında, ansızın başlayan okul taşıma işlemiyle alt üst olmuş durumda.

Depremle ilgili yapılması gerekenler elbette yapılacak. Fakat her ne yapılacaksa deprem sorunun büyüklüğüne uygun bir ciddiyet,  disiplin, plan ve programla yapılmalı.  

Buradan eğitim çalışanlarının temsilcisi olmaktan kaynaklanan sorumluluğumuzla deprem güçlendirmesi yapılan okullarla ilgili sürecin sebep olacağı olası problemlere ve oluşacak sosyal maliyete dikkat çekmek üzere bu hususları yetkililerin ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Umarız, yanlış iliklenmiş ilk düğme çözülür ve süreç gelecek eğitim öğretim yılının başında okullar eğitim öğretime hazır olacak şekilde yeniden tasarlanır.

Tüm Yazılar
1 OKULLARDA GÜÇLENDİRME GARABETİ
2 CÂNİCE SALDIRIYA BİR ÖĞRENCİMİZİ KURBAN VERDİK
3 İNANIYORUZ, O HALDE MUTLAKA BAŞARACAĞIZ
4 Bir Angaryaya Dönüşen Veli Ziyaretleri