~~BU SEÇİMİN KAYBEDENİ OLMAYACAK

Değerli Başkanlarım, Çıkmış olduğunuz bu hizmet yolculuğunda Allah her ikinizin de yar ve yardımcısı olsun.
Bizler, Ahmet Özer başkanımızı da, Ali Yalçın başkanımızı da Allah için seviyoruz.
Sizler, zirveden yeni ufuklara ve vakti kuşananlar bu davanın öncüleri ve liderleri olarak bizleri ve sendikamızı temsil ediyorsunuz.
Ankara’dan gözlemlediğimiz kadarıyla yapmış olduğunuz şube ziyaretlerinde sevmeyenlerimizi kıskandıracak düzeyde bir çalışma yapıyorsunuz.
İnşallah seçim arefesinde de aynı kardeşliği, dostluğu ve samimiyetimizi hem sevenlerimize hem de sevmeyenlerimize göstereceğiz. Çünkü Bizim kardeşliğimiz Elest Meclisinde başladı, ilânihaye devam edecek inşallah!
Çünkü bizler derdi olan ve inanan insanlarız.
Hz. Allah “Yaptığınız işlerden mutlaka sorumlu tutulacaksınız”  (Nahl:95) buyuruyor.
Değerli Başkanlarım, Mevlana der ki; “Ateş, soğuk tencerenin altına konur. Kaynayan, coşkunluğundan baştan çıkan tencerenin altına değil.”
Gönülden gönüle pencere olduğu muhakkak.
Bizler listeye girmiş olan başkanlarımızı da, girmemiş olan başkanlarımızı da seviyoruz.
Allah için siz de var olan sevginizi kardeşlik hukukunuzu unutmadan, birbirinizi incitmeden, kırmadan; yanlış şeyler fısıldayan en yakınınızdan en uzağınıza söz söyleyenlerin sözü yüceyse kulak veriniz; değilse dinlemeyiniz.
Değerli başkanlarım unutmayınız ki; Yusuf’lar kardeşleri yüzünden kuyuya düşmüşlerdir.
Çünkü bu dünyanın tamahı büyüktür. Kulağa bir şeyi duyurmaz. Garez gözü kapar, adama bir şeyi anlatamazsın.
Bizim kaybedenimiz olmayacak.
Bizler biliyoruz ki; müminlerin nişanesi mağlubiyettir.
Ama Müminin alt oluşunda da bir güzellik vardır.
“Misk-ü amberi kırarsanız dünyayı güzel kokularla doldurursunuz” diyor Mevlana Hazretleri.
İnsanlığın efendisi mahzun ve yorgun bir halde Hudeybiye’den dönerken, melekler kulağına “İnna fetehna” devletinin davulunu çalıyorlardı.
Bunları niye söylüyorum?
Değerli başkanlarım, atalarımız demişler ki “zayıf hayvanın kıblesi belli olmaz.”   Sizleri seven kardeşlerimiz yüzünüze karşı sizleri sevdiklerini, desteklediklerinizi söyleyebilirler.  Bu tavır, inandığımız dinimizin, sevdiğimizi Peygamberimizin sünnetidir. Ben de bu satırları yazıya dökerken sizleri sevdiğim ve bu davanın geleceğini dert edindiğim için yazıyorum.
Lakin bir kısım bizden görünen dost kılıklı menfaatçilerin dost ağzıyla ileri geri konuşmaları, kesinlikle davamıza zarar vermektedir. Rabbim sizleri ve bizleri böylelerinin şerrinden emin eylesin.
Bizler biliyoruz ki dünya denilen bu imtihan âleminde kazanmak da kaybetmek de aslında ebedi hayatımızdaki imtihanın, mahşer denilen yerde kurulacak ilahi mîzanın bir parçasıdır.
Rabbim, her ikinizi de bu tip şahısların şerrinde emin eylesin. Ebedi imtihanda kazanan kullarına dâhil eylesin.
Şimdi bizler de sizler için aynı duayı yapıyoruz.
Rabbimiz bu inanan kardeşlerimizi, dava arkadaşlarımızı, değerli başkanlarımızı birbirini seven, kalplerini birbirlerine yakınlaşanlardan eyle.
Haklarında hayırlı olan neyse onu onlar için kolaylaştır.
Kalplerine sükûnet ver.
Onları sevdiğimizi ve her zaman onların yanlarında olacağımızı onlara unutturma
Rabbimiz!
Birbirimize karşı vefa noktasında yanlış yaptırma.
Rabbimiz!
Hakkımızda hayırlı olanı yaratmanı, kötü düşünceli kötü niyetli kişilerin şerrin bizleri ve davamızı korumanı temenni ediyoruz.
Amin.